Menopoza girerken ve menopoz sonrası beyin sisi ve bilinç bulanıklığı önemlidir. İlerlediğinde kişinin günlük hayatını çok olumsuz etkiler. Menopoz döneminde;
İştah değişimleri, sinirlilik, baş ağrısı, depresyon, huzursuzluk, eklem ve kas ağrıları, çarpıntı hissi ve uykusuzluk gibi şikayetler menopozda görülebilir. Bu şikayetlerin oluşmasında östrojen seviyesindeki azalma önemli bir etken olmasına karşın progesteron hormonu da burada önemli yer tutar. Bu şikayetlerin şiddeti ve çeşitliliği ise kişisel ve kültürel farklılıklar göstermektedir. Irk, etnik yapı ve yaşam şekli de (fiziksel aktivite, sigara kullanımı, beslenme şekli vb.) ateş basması ve psikosomatik şikayetler üzerinde etki etmektedir.
Beyinde bazı merkezlerde östrojen, progesteron ve testosteron reseptörleri bulunur. Beyin kan akımının ve damarlarda damar gevşemesinin azalması, beyin damarlarında pıhtı ve ateroskleroz riskinde artış, östrojenin menopoz sonrası sinir sistemi gelişim sürecinden çekilmesi, azalan östrojen ve progesteron düzeyi ile birlikte sinir bağlantılarındaki yoğunluğun azalması ve serotonin düzeyinde düşme, beyin hücrelerinin dejenerasyonundan sorumlu beyin kaynaklı nöral faktörler ve sinir büyüme faktörlerinde azalma menopoz sonrası beyindeki değişiklikler için öne sürülen çeşitli mekanizmalardır.
Birçok menopozal kadın hafıza, dikkat ve nörolojik fonksiyonlarda bozuklukları düşündüren belirtilerden şikayetçidir. Bilinç bulanıklığı, ajitasyon, sinirlilik, unutkanlık, depresyon, kendine güven ve beğeni kaybı, motivasyon ve enerji kaybı şikayetleri çok yaygındır.
Uyku problemi, ateş basması şikayeti menopozal geçiş döneminin geç dönemlerinde artar ve menopoz sonrası dönemde devam eder. Menopozal geçiş döneminde depresyon sıklığı pik yapar. Bu dönemdeki kadınların % 10’unu depresyon yaşamaktadır.
Tüm bu sorunlar uygun yollarla verilen doğal hormon tedavileri ile azalmaktadır. Ne kadar erken dönemde tedaviye başlanırsa, yararlı etkilerinden o kadar faydalanılsa da geç dönemlerde de başlanabilmektedir.