Premenstrüel sendromda estrojen ve progesteron hormonlarında dalgalanma ve buna karşı da bedende aşırı hassasiyet yaşanmaktadır.
En sık yaşandığı dönemler:
- ilk adet başladığı yıllarda,
- doğum sonrası dönemde,
- perimenopoz döneminde,
- yetersiz karaciğerden estrojen ve xenobiyotic atılım durumlarında,
- vitamin ve mineral eksiklikleri olanlarda,
- tüplerin bağlanma sonrasında,
- hormonlu spiral kullanım sırasında,
- doğum kontrol hapı kullanırken ya da bıraktıktan sonra,
- aşırı stres, aşırı kafein ve alkol kullanımı,
- kabızlık, lifsiz beslenme,
- anksiyete ve depresyon durumlarında daha sıktır.
Bu dönemlerde artan hormonal dalgalanma nedeniyle PMS çok sık yaşanmaktadır. Tedavide ise hormonal dengeyi kurmak için hormonları bozan sebeplere yönelmeliyiz.
Tedavi sırasında;
- yoga, meditasyon, nefes egzersizleri ile stresin azaltılması,
- barsakların estrojen atması için bol lifli beslenme, keten tohumu, yulaf, chia tohumu kullanma,
- şeker,tuz,kahve ve alkolden uzak durmak,
- eksik vitaminlerin yerine konması, B6, B9, B12, Mg, Omega3,iyot,
- karaciğer ve barsaktan estrojeni temizleyen destekler,
- DİM, Ca-D-Glukarat, İzoflavonlar, Vitex Agnus castus, black cohosh, evening primrose oil, red clover kullanımı,
- doğal progesteron desteği ile bu dalgalanma düzenlenerek semptomları iyileştirebiliriz.
Kadınların % 85'inde adet öncesi bu semptomların en az biri varken PMS ise % 30 oranında görülmektedir ve yaşam kalitesini oldukça bozmaktadır.