Premenstruel Sendrom

Premenstruel Sendrom

Adet Öncesi Gerginlik (Premenstrual Sendrom) Nedir? Adet öncesi gerginlik (premenstrual sendrom), menstrual siklusla ilişkili şikayetlerden oluşur. Şikayetler tipik olarak adetten bir hafta kadar önce başlar ve adetin başlaması ile tüm şikayetler hafifleyerek sonlanır. Adet öncesi gerginlik özellikle yetişkin üreme çağındaki kadınların karşılaştıkları bir sorundur ve bazen normal hayatı dahi etkileyen bir durumdur. PMS sendromu, kişiden kişiye değişebilen bir durum olmakla beraber bazı kadınlar da çok hafif bazı kadınlarda oldukça yoğun sıkıtılar yaşatır.

Adet Öncesi Gerginlik, PMS Sendromu Belirtileri

  • Memelerde gerginlik hissi,
  • Sivilce,
  • Uyku sorunları,
  • Mide ve bağırsak sorunları,
  • Baş ve sırt ağrıları,
  • Eklem ve kas ağrıları,
  • Dikkat ve hafıza değişiklikleri,
  • Geginlik,
  • Duygu durum bozuklukları,
  • Ağlama krizleri.

Bu şikayetler hastadan hastaya değişiklik gösterir. PMS bazen tüm vücut sistemini ağır şekilde etkileyebilir ve bu durumda her organa ait belirtiler meydana gelebilir. 

PMS tansı için gerekenler;

  • Belirtilere neden olacak bedensel bir bozukluk bulunmamalıdır.
  • Vücutta şişkinlik, huzursuzluk, gerilim gibi belirtiler bulunmalıdır.
  • Belirtiler düzenli olarak ortaya çıkmalı ve kaybolmalıdır, tipik olarak belirtiler adet döngüsünün ikinci yarısında ortaya çıkmalıdır.
  • Adet döneminin ilk yarısında yedi günlük belirtisiz bir dönem bulunmalıdır.
  • Birbirini izleyen üç adet döneminde belirtilerin olması gerekir ve adet gördükten sonra üç gün içinde kaybolmalıdır.
  • Belirtiler iş yaşamı, sosyal yaşam ve kişisel, ruhsal, dengeyi etkileyecek kadar şiddetli olabilir.

Premenstruel Sendroma Fonksiyonel Tıp Bakış Açısı 


Premenstrüel sendromda estrojen ve progesteron hormonlarında dalgalanma ve buna karşı da bedende aşırı hassasiyet yaşanmaktadır.

En sık yaşandığı dönemler:

  •  ilk adet başladığı yıllarda,
  • doğum sonrası dönemde,
  • perimenopoz döneminde,
  • yetersiz karaciğerden estrojen ve xenobiyotic atılım durumlarında,
  • vitamin ve mineral eksiklikleri olanlarda,
  • tüplerin bağlanma sonrasında,
  • hormonlu spiral kullanım sırasında,
  • doğum kontrol hapı kullanırken ya da bıraktıktan sonra,
  • aşırı stres, aşırı kafein ve alkol kullanımı,
  • kabızlık, lifsiz beslenme,
  • anksiyete ve depresyon durumlarında daha sıktır.

Bu dönemlerde artan hormonal dalgalanma nedeniyle PMS çok sık yaşanmaktadır. Tedavide ise hormonal dengeyi kurmak için hormonları bozan sebeplere yönelmeliyiz.

Tedavi sırasında; 

  • yoga, meditasyon, nefes egzersizleri ile stresin azaltılması,
  • barsakların estrojen atması için bol lifli beslenme, keten tohumu, yulaf, chia tohumu kullanma,
  • şeker,tuz,kahve ve alkolden uzak durmak,
  • eksik vitaminlerin yerine konması, B6, B9, B12, Mg, Omega3,iyot,
  • karaciğer ve barsaktan estrojeni temizleyen destekler,
  • DİM, Ca-D-Glukarat, İzoflavonlar, Vitex Agnus castus, black cohosh, evening primrose oil, red clover kullanımı,
  • doğal progesteron desteği ile bu dalgalanma düzenlenerek semptomları iyileştirebiliriz.

Kadınların % 85'inde adet öncesi bu semptomların en az biri varken PMS ise % 30 oranında görülmektedir ve yaşam kalitesini oldukça bozmaktadır. 

Tedavide özetle verilenler:

  • Progesteron kullanımı
  • 5-HTP
  • Aldactone
  • Magnezyum
  • B6 vit
  • Omega-3
  • Vitex agnus castus, evening primrose
  • SSRİ antidepresanlar-siklik
  • Gerektiğinde adet öncesi başlanan ve sonrası bir iki gün devam eden düşük doz estrojen köprüsü
  • Dim-plus, estrojen atılımını sağlamak için verilir.